15 Kasım 2012 Perşembe

Sarımsak


      Derde Deva

       Öncelikle kendisini tanımakta fayda var. Karanlığı seven Soğan ve pırasa ailesine kuzen  olan sarımsak kirli beyaz renkte bir meyve ve hem taze olarak hemde toprağın altında yetiştiğinden yaprakları kurumaya yüz tuttuğunda toplanır. Kendini beğendiren sarımsak diri görünümlü,iri dişlidir. Zarı andıran kabuğu yeterince kuru ama dişlerinden ayrılacak kadar da kuru olmaması gerekir. Dişlerinden kolay ayrılması için bir havluya sarım sert bir cisimle hafifçe vurmak yeterlidir. Karanlık ve serin ortamda beklemeyi sever. Buzdolabından hoşlanmaz.İki aydan fazla beklemeyi sevmez. Eğer dişlerini ayırdıysanız birkaç gün sonra içi boşalmaya başlar. Zarlarından tek tek ayırıp zeytinyağı içinde bir kavanozda bekleyebilir ve bu arada zeytinyağına katacağı hoş lezzet salatalara yansır.
          Kastomonu sarımsak yetiştiriciliğinde ön sıradadır.Tokat, Niksar, erba da sarımsak üretiminde at başı giderler. Amerika, Kaliforniya, teksas ve Meksika, Fransa, İtalya, ispanya gibi ülkelerde de sarımsak kokuları bizden aşağı değil hatta fazladır.
       Mantı sarımsaksız olmaz. Cacık sarımsaksız akılda kalmaz.Patlıcan  öksüz kalır, karides tereyağından sarımsak olmadan haz almaz. Her türlü makarna çeşidinin süsüdür, lezzetidir. Anadolunun dört bucağı, Akdenizin tüm mutfakları için sarımsak beyaz altındır.
       Etlerin marine edildiği zeytinyağlı, taze otlu soslar, bol sarımsak sürülmüş baget ekmeğin üzerindeki domates, zeytinyağı ve fesleğenden oluşan lezzet.Etin, kekiğin koluna girerek sağlam adımlarla yürüyen sarımsağın lezzeti tüm mutfakları peşinden sürükler.
     Sarımsağın henüz birde bebeklik dönemi vardır. Hani yeşil yapraklı, pırasa soğan arası, daha yumuşak aromalı olan evre. İnce ince doğranıp, deniz tuzu, taze kekik ile karıştırılıp, kızarmış yereyağlı kızarmış ekmeğin üzerine sürülen muhteşem lezzet.
      Ne seninle ne sensiz” denir ya sarımsak için mi söylenmiştir acaba.Doğramaya ve ayıklamaya kalktığımızda ellerimizden kokusu iki gün gitmez. Ya ağzımızdaki kokusu. Sevgiliyle randevudan vazgeçirtir. Yanılıpta bir kişinin yanına gidildiğinde utançtan nefesler tutulur. Ama şifası ve lezzetide vazgeçilmez.
      Sarımsağı fırında pişirip denediniz mi? Lezzeti bir harika.Aynı zamanda ağzınız kokmaz. Püre haline getirerek mamaların ve sosların içinede katılır.Nasılmı yapacağız? Sarımsak başlarını folyo kağıda sarıp 200 derece ısınmış fırında 445 dakika pişirmek gerek.Ayrıca biraz zeytinyağı, bir kaşık su,tuz ve biber ile sarımsak dişlerini harmanlayarak 200 derece fırında 45 dakika bekletmekte yeterli olur.
     Sarımsak hazretleri içerdiği antibiyotikle baş, diş ağrısını giderir,yaraların onarımını sağlar,şeytanı ve kötü ruhları kovar,kokusu akrep ve örümceklerin girmesini önler,kölelere güç verdiğinden mısır piramitlerinin tamamlandığı söylenir. Kalbimizi kolesterolden, tansiyondan korur, ömrümüzü uzatır. Bütün bunlarınhatırına eller, nefesi kokutmaya değermi değmez mi bir düşünelim ha!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder