12 Kasım 2012 Pazartesi

Adaçayı


    ADAÇAYI

    Adaçayı tüm hastalıklara karşı güç deposu sanki. Birçok hastalığın önlenmesi ve tedavi sürecinde iyi gelen adaçayı, doktor tavsiyesi ve önerisine göre kullanıldığında iyi sonuçlar elde edilebiliyor.

    Çayır ve meralarda bulunan adaçayı (Salvia officinalis), dişotu   adı ile de tanınıyor. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişli, karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldıyor ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayıyor.
  Bitkinin çiçekleri, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için de toplanıyor. Elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılıyor.

  Adaçayı, çok eski çağlarda da şifalı bir bitki olarak biliniyordu. 13. asırda "Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye" şeklinde sözlerle şifaları anlatılmaya çalışılan adaçayı, sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendiriyor, kalp krizi tehlikesini azaltıyor .

   Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra yardımcı olabilecek tek bitki olarak gösterilen adaçayı, hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde de başarıyla kullanılabiliyor.

   Kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde kullanılabiliyor.

   Adaçayının karaciğerde de çok olumlu etkiler oluşturduğu bilinirken, oluşan tüm rahatsızlıkları gidererek, gazları yok ediyor.

  Kan temizleyici etkisi bulunan adaçayı, solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizliyor, iştah açıyor. İshalde çok rahatlatıcı etki gösteriyor.

  Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanabiliyor.    Adaçayı  kaynatılıp suyu ile ağız içi çalkalanıp veya gargara yapıldığında bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde iyi geldiği biliniyor.
   Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da kullanılabiliyor veya bitki çayına batırılan pamuğun hasta bölgelere uygulanması uygun görülüyor. Sinirli ve yorgun olan kişilere ve rahim hastalığı çeken kadınlara arada sırada adaçayı  banyoları tavsiye ediliyor. Hatta banyo küvetine konulan adaçayı ile dinlenme öneriliyor.

   Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilebiliyor.

Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebiliyor. İçerdiği östrojen nedeniyle olsa gerek rahim kaslarını uyardığı için gebelik sürecinde kullanılması tavsiye edilmiyor, annelerin süt üretimini durdurabiliyor.


Herkesin dikkatine ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder