30 Ocak 2013 Çarşamba

İçimdeki Sokaklar


           İçimdeki Sokaklar

     Beynimde birbiri ile çatışan bir sürü düşünce var. Her biri içimdeki bir sokaktan geldi biliyorum. Bu nedenle bazen kuşbakışı bakarım içime. Öyle çok sokak vardır ki. Düşündükçe birbirleriyle bağlanıp genişler sokaklar. Her sokak bir başka sokağa açılır. Bazen birbirinden ayrı, birbiriyle kesişen, bazen bir kavşaktan ayrılan, çatallaşan sokaklar vardır.  Günün karmaşası içinde zaman bulamasam da gece yattığımda sorgularım kendimi. İçimin sokaklarında dolaşırım öyle boş, amaçsız, kuşkulu, özlemli. Sizler içinize yolculuk yapar mısınız?
     İçe yapılan yolculuklar bazen güzeldir, bazen korkutur insanı. O yolculukta güzellik sokağında giderken birden çirkinlik sokağı çıkar karşınıza. Sevgi sokağını ararken nefret sokağına dalıverirsiniz. Keşkeler sokağı pişmanlıklara açılır. Kader sokağı vardır birde. Bir yerlere gidersiniz ama hep aynı yere bağlanırsınız. Kaçamaz kabullenirsiniz. Neşe sokağı vardır. Yıllarınıza yıl katar, olmazları oldurur. Kahkaha sokağı pek çok kişinin aradığı sokaktır. Dost sokağı vardır ama çok az insan ulaşır. Oysa çok kişinin kabullenmeyip hep içinde olduğu bir sokak daha vardır, maskeler sokağı. Herkes bir maske bulur orada. Kimse kendi değil olmak istediğidir ama onu da olamaz yapışır üstüne. Af sokağı ise her an bulunmaya hazırdır. Ama insanlar görmezden gelir nedense. Korkar oraya girmekten oysa en çok gereksinim duyulan sokaklardandır. Çünkü insan affederse küçük düşeceğini sanır. Oysa bilse affetmenin de büyüklük ve erdem olduğunu o sakağı çok sever. Affettiği zaman kendini affettiğini anlar aslında ama   kaçar affetmekten. Pek çok kimseyi affetmek kolaydır çünkü, zor olan insanın kendini affetmesidir.  O nedenle insan korkar bu sokaktan, başaramayacağını düşünür çünkü. Dert sokağı pek kalabalıktır. Kimlerin dertleri yoktur ki o sokakta.
    İçimdeki sokaklarda dolaşırken her sokakta bir başka ben bulurum.  Bir sokaktan diğerine nasıl geçmişim şaşırırım. Bazen bir sokağı es geçmişimdir. Öyle mahzun bekler beni. Beklide es geçmemiş görmezden gelmişimdir. Çünkü o sokak acı hikâyemdir. Unutmak istediklerimdir. Unutur muyum? Hayır. Her sokak oraya bağlanır bir yerde. O sokak gittikçe daralsa da hep vardır. Bazen otlar kapatır sokağı ama ben ara ara temizlerim yolları. Çünkü o sokak ta benimdir.
     Sevgi sokağım vardır orada mutluyum. Bütün sokakları ara yollarla bağlamaya çalışırım. Kıskançlık sokağı, utanç sokağı, yalan sokağı önümü keser bazen ama atlatırım. Acı sokağım vardır birde. Kendimi mutlu sokağına attığımda minik depremlerle anımsatır kendini. Belki tatlı sokağının kıymetini bileyim ister.
    Bazı sokaklarım çok yorgundur. Bazılarının taşlarını onarmışımdır. Bazı sokaklarım çiçeklerle bezenmiş, bazıları dikenli tellerle çevrilmiştir.
    Hüzün sokağında uzun yürüyüş yaparsam bunalım sokağına çıkar. O nedenle fazla kalmadan neşe sokağına dalarım. Orada çocukluğum vardır.
    Ama herkesin içindeki sokakların en güzeli aşk sokağıdır. Mutluluk, sevgi, heyecan sokakları buraya bağlanır. Kıskançlık, acı, ihanet sokakları da pek yakınından geçer ama sevgi ve af sokağı onların önlerini keser. Aşk sokağında dolaşırken insanın kanı başka akar, yüreği başka atar. Gözler başka parlar, başka bakar. Aşk sokağının rüzgârı, yağmuru başkadır. Çiçekleri başka kokar. Aşk sokağının mumları hep yanar. En egzotik güller burada açar. Baştan çıkarmaya hep hazırdır aşk sokağı. Aşk sokağında cesaret vardır, özgürlük vardır. Aşk sokağında dolaşırken uyanık olmak gerek. Çünkü aşk sokağını kıskanan sokaklar bir açık bulmak için pusudadır.
     Dolaşın derim ben arada içinizdeki sokakları. Vicdan sokaklarını, keşke sokaklarını, umut sokaklarını, sevgi sokaklarını, yüzleşme sokaklarını, kıskançlık ve öfke sokaklarını.  Ama aşk sokağını sakın unutmayın. Çünkü her şeyi unutup mutlu olduğunuz, içinizde sevgiyi hep ayakta tutan güzel çiçeklerle bezenmiş bir sokaktır o. 

1 yorum: